Büyükşehir Belediyesi Nisan Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Evrenden Esere Bir Soyutlama İsteği Olarak; Sanatta Biçim’ başlıklı söyleşi ile devam etti. Doç. Dr. Ruhi Konak, “İnsan kültürü şekillendirerek doğayı tamamlar. Bu sebepten insanda sanat ve güzel ihtiyacı başlar. Sanat doğadakini tamamlama adına bizlere verilmiş bir içsel duygudur. Sanat bir güzel arayışıdır” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Nisan Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Evrenden Esere Bir Soyutlama İsteği Olarak; Sanatta Biçim’ başlıklı söyleşi ile devam etti. Doç. Dr. Ruhi Konak’ın konuşmacı olarak katılığı programın moderatörlüğünü Yrd. Doç. Dr. M. Hülya Doğru üstlendi. Sakarya Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen programda Sanatta Biçim ele alındı.

Doç. Dr. Ruhi Konak’ın konuşmasından satır başlıkları ise şu şekilde;

Soyutlama ve kısıtlama
“Sanat en genel anlamıyla yaratıcılığı ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Sanat bir güzel arayışıdır. Tarihin başlangıcından bu yana kadar gelişen süreçte ortaya çıkan ürünlere baktığımız zaman insanın güzeli aktarmak isteğinden yola çıkarak sanatın bir niyet halinde doğaya sindiğini fark ederiz. Soyutlama ve kısıtlama sanatın temel iki öğesidir. Doğada olanın ortaya çıkışı bir isyan halidir. İnsanın yarattığı güzel kavramı insanın ideal olanla bütünleşme çabasıdır.”

Sanat ve güzel ihtiyacı
“Doğa eksik olduğu için sanat vardır. Doğa yarımdır, tamamlanmış değildir. Doğa yarım olduğu içinde insanın onun tamamlama isteği vardır. İnsan bu tamamlama isteğini de güzel olanla şekillendirir. Örneğin, bir elma olgunlaşıp kendini tamamladığı zaman olgun halde kalamaz. Çürümeye ve eskimeye başlar. Tıpkı yeni doğmuş bir çocuk gibi. Çocuk büyüyüp, konuşmak ve doğada yaşamak için bir kültür oluşturur. İnsan kültürü şekillendirerek doğayı tamamlar. Bu sebepten insanda sanat ve güzel ihtiyacı başlar. Sanat doğadakini tamamlama adına bizlere verilmiş bir içsel duygudur.”

Gerçek durum ve hakikat
“Gerçek durum ve hakikatten kendimizi izole etmemiz, gerçekliği kendi açımızdan yorumlayıp muhatabımızı yönlendirme isteğimiz teorik olarak soyutlanma isteğidir. Sanatta soyutlanma dönem dönem farklı bakış açılarıyla karşımıza çıkar. Esas olarak soyutlanma isteği mutlak öznenin yarattığı imaja karşı nesnenin pratik cevabı hatta tabiatı tamamlama anlamında iyimser ürünün gizli bir isyan girişimidir. Bu isyan girişimi insanın kendinde ve kendine göre temellendirdiği iyi yargısından sakınması gerektiğini düşünür. Çünkü nesnenin irade gösterdiği düzenekte özne tarafından anlaşılmak suç işlemiş olmak anlamına gelmektedir.”