Büyükşehir Belediyesi ve SAÜEAH iş birliği ile düzenlenen sağlık konferanslarında bu hafta ‘MS Hasta Okulu’ konuşuldu. SAÜEAH Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Dilcan Kotan Dündar, “MS Hasta Okulunda hastalarımız bu bir günlük okula gelerek daha fazla özgüven sahibi oluyor ve yalnız olmadıklarını anlıyorlar. Baş etmeye çalıştıkları ve asla üzerlerinden atamayacakları bu MS hastalığını paylaşan başka insanları görüp aralarında ortak bir duygu oluşturuyorlar” dedi.

Sakarya Büyükşehir Beledeiyesi ve Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SAÜEAH) işbirliği ile düzenlenen Sağlık Konferansları devam ediyor. MS hastalığının fiziki ve psikolojik açıdan ele alındığı konferansa Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Dilcan Kotan Dündar, Psikolog Gamze Göktürk, Fizyoterapist Serdar Bal ve Hemşire Gülsüm Aydın konuşmacı olarak konuk oldu. AKM’de düzenlenen programa Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanı Uzm. Dr. Aydın Sarı, doktorlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Ortak bir duygu
SAÜEAH Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Dilcan Kotan Dündar, “2011 yılında başlattığımız MS Hasta Okulunda hastalarımız bu bir günlük okula gelerek daha fazla özgüven sahibi oluyor ve yalnız olmadıklarını anlıyorlar. Baş etmeye çalıştıkları ve asla üzerlerinden atamayacakları bu MS hastalığını paylaşan başka insanları görüp aralarında ortak bir duygu oluşturuyorlar. Multipl skleroz’un (MS) beyin ve omurilikteki sinir tellerini koruyan ve örten madde olan miyeline zarar vermesiyle ortaya çıkmaktadır. Bünye sinir sistemine savaş açar ve MS bünyesel bir hastalık olma özelliği taşır. MS hastalığının nedeni tam olarak bilinmese de stres, aşılar, depresyon, enfeksiyon, arı sokması gibi pek çok neden hastalığı tetikleyebilir” diye konuştu.

Kaygı düzeyini azlatma
SAÜEAH Psikologu Gamze Göktürk, “MS nörolojik bir hastalık olsada kişiyi sosyal ve ruhsal anlamda ciddi ölçüde etkileyebilen bir hastalıktır. MS plaklarının beyindeki yerleşimi, tedavi sürecinde kullanılan ilaçlar ve hastalığın ilk teşhis dönemindeki kişide oluşan ruhsal çöküntü gibi çeşitli konular MS hastalarının mutlaka psikolojik destek almaları ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. MS hastaları ilk tanı aldığı andan itibaren derin bir kriz ve şok etkisi yaşamaktadır. Aslında bu doğal bir süreçtir. Çünkü hastalar ömür boyu tedavi sürecinin olduğu bir hastalıkla karşı karşıya kalmaktadır. MS hastalığının psikoljik tedavi sürecindeki en önemli basamak hastalığı kabul etmektir. Pek çok kişi hastalığını inkar eder ve hastalığına alternatif çözümler arar. Kişinin hastalık süresince edindiği doğru bilgiler kaygı düzeyini azaltmaya yardımcı olacaktır. MS hastalarının mutlaka psikolojik destekle tedavi sürecini yürütmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Medikal ve fizyoterapi tedavi
SAÜEAH Fizyoterapisti Serdar Bal, “MS’de erken tedavi ve rehabilitasyon ile geç dönem tedavilerinin farkları birbirinden ayrı özellikler taşımaktadır. MS tedavisinde öncelikle hastadaki semptonlar tam olarak saptanmalıdır. Ardından detaylı bir tedavi programı hazırlanmalıdır. Tedavi ilk aşamada medikal, ikinci aşamada fizyoterapi tedavi olarak uygulanır. MS tanısı konar konmaz Fizyoterapi tedavisi başlamalıdır. Rehabilitasyon özürlülük ve engelliliğin azaltılmasında fizik tedavide vazgeçilmezdir. Rehabilitasyon tüm eklem ve yumuşak dokuların mevcut yapılarını korumak için önemlidir” şeklinde konuştu.

El hijyeni
SAÜEAH Hemşiresi Gülsüm Aydın, “MS hastalarında sık yaşanan Üriner Sistem enfeksiyonlarının tedavi sürecinde mutlaka antibiyotik alınması gerekir. İlave olarak tedaviye lokal uygulamalar yapılmalıdır. Sıvı alımını arttırmak hastalığın iyi gidişat seyrinde büyük önem taşımaktadır. Çay, kahve, alkol, kola ve turunçgillerden kaçınılmalıdır. Her türlü enfensiyon kontrolünde el hijyeni çok önemlidir. Etkin el hijyeniyle tırnak dipleri ve parmak araları temizliğiyle enfeksiyon risklerini düşürebiliriz” diye belirtti.