Büyükşehir Belediyesi Kasım Kültür Sanat etkinlikleri ‘Entelektüel Öfke: Nuri Pakdil’ adlı söyleşi ve imza ile devam etti. Hüseyin Su, “Nuri Pakdil’in, Türkiye’deki 1850’lerden bugüne uzanan entelektüel İslam çizgisinin içerisinde yer aldığını düşünüyorum. Tabi kitapta da bunları enine boyuna tartışmaya çalıştım. Anlamak isterken bir düşünceyi ya da bir düşünürü artılarıyla eksileriyle görmemiz gerekir. Teknik tabiriyle onu kritik ederek anlamamız gerekir" dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Kasım Kültür Sanat Etkinlikleri Ofis Sanat Merkezi’nde ‘Entelektüel Öfke: Nuri Pakdil’ adlı söyleşi ve imza günü ile devam etti.  Programa Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı İbrahim Aktürk, Kültür Sanat Şube Müdürü Adem Turan ve çok sayıda sanatsever katıldı.

Entelektüel İslam çizgisi
Hüseyin Su, “Türkiye’de 1850’lerden bugüne uzanan entelektüel İslam çizgisi olduğunu düşünüyorum. Bu çizginin en başında Namık Kemal gelir. Namık Kemal’den sonra yine entelektüeller içerisinde Sait Halim Paşa, daha sonra Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl, Nurettin Topçu 1950’li yıllardan itibaren de Sezai Karakoç ardından Nuri Pakdil ve buna ekleyebileceğimiz hem kendi kuşakları içerisinden hem de ondan sonraki kuşaklardan birçok yazar, düşünür, akademisyen, sanatçı ve entelektüel bu zincirin halkalarını oluşturur. Ben bu çizgiye Entelektüel İslam Düşüncesi çizgisi diyorum” dedi.

Namık Kemal ilk örneklerden
Yazar Su, “İslam düşüncesi bağlamında başka radikal hareketlerin düşünceleri var. Ama bir entelektüellerin yürüttüğü derinleştirdiği ya da büyüttüğü bir çizgi var. Bunu kimileri İslamcılık olarak tanımlıyorlar ama ben İslamcılığın tam olarak ifade etmeyeceğini düşündüğüm için entelektüel İslam düşüncesi diyorum buna. Namık Kemal’e baktığımız da bütün çelişkilerin ipuçlarını ilk kez orada görüyoruz. Namık Kemal’e hangi dünya düşünüründen biri yaklaşırsa yaklaşsın kendisinin düşüncelerinin ipuçlarını bulur. Aynı zamanda bugünün İslamcılık düşüncesi, İslamcılığı da Namık Kemal’den başlatır. Ama kendisi şair, tiyatrocu, romancı olarak böyle entelektüel sanatçı bir kişiliği olduğu için aynı zamanda entelektüel İslam düşüncesinin de ilk örneklerinden birisidir” dedi.

Kritik etmek gerekir
Hüseyin Su, “Nuri Pakdil’in, Türkiye’deki 1850’lerden bugüne uzanan entelektüel İslam çizgisinin içerisinde yer aldığını düşünüyorum. Kitapta da bunları enine boyuna tartışmaya çalıştım. Anlamak isterken bir düşünceyi ya da bir düşünürü artılarıyla eksileriyle görmemiz gerekir. Teknik tabiriyle onu kritik ederek anlamamız gerekir. Nuri Pakdil’e de böyle bakmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.