Büyükşehir Belediyesi Ramazan Kültür Sanat Etkinlikleri Yazar Ali Ural’ın “Edebiyatımızda Manevi İklimler” konulu söyleşisi ile devam etti.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ramazan Kültür Sanat Etkinlikleri Yazar Ali Ural’ın “Edebiyatımızda Manevi İklimler” konulu söyleşisi ile devam etti. Ural, katılımcılara geçmişten günümüze ibadet kavramını ve bu kavramı yaşayış tarzlarında beliren durumları edebiyatın kıymetli yazarlarından verdiği örneklerle anlattı.

İbadet ruhla yapılır
Ural, “Sadece secdeye varmış bir ruh’ toprak kadar yakın dağlar kadar uzak. O ruha ulaşmadan her ibadet yorgun her güzel meşakkat. Bir makine gibi uzatamayız kolumuzu suya, bir makine gibi dolduramayız karnımızı. Bir makine gibi yürüyemeyiz mabede. Bir makine gibi daldıramayız kaşığımızı çorbaya. İbadeti sadece bir görev gibi yapmak yerine onu hissetmeli ve yaşamalıyız. Yakup Kadri Karaosmanoğlu ne güzel dile getirmiş: Zamanımızdaki abit ve zahitler günden güne alelade vazifelerini işleyen kimseler derekesine iniyorlar. Bunlar abdestlerini alırken, namazlarını kılarken adeta angarya bir işi başından savmaya çalışan adamlara benziyorlar” ifadelerinde bulundu.

Bir mecidiyeye oruç
Ramazanların artık eskisi gibi yaşanmadığını ve ramazan ayına çok kişinin önem vermediğini dile getiren Ali Ural “Çocukların orucunu bir mecidiyeye satın alan babaanneler nerede? Önceden babaannemizin verdiği bir mecidiye karşılığında çocuk aklımızla oruç tutardık. Evlerin avlusunda şakalaşarak sahuru bekleyen halk. İftar çadırları sessiz. Artık “Ramazanla nasılsın?” sorusu bile nadir soruluyor. Bektaşi’ye sormuşlar; “Ramazanla nasılsın?” Şöyle cevap vermiş gülümseyerek: “Çok şükür erenler, ne fakir mübareği incitiyorum, ne de o fakire dokunuyor. Yahya Kemal ise Atik-Valde’den İnen Sokakta adlı şiiri ile bir iftar vaktini ve o iftar vaktinde içinde duyduğu huzuru mutluluğu anlatmıştır” dedi.