Büyükşehir Belediyesi Nisan Kültür Sanat etkinlikleri ‘Edebi Şiar Edinmek’ isimli panel ile devam etti. Yağız Gönüler, “Şiar’ı hem modern hem de geleneksel anlamda çizgileri olan fakat en büyüleyici tarafı çok yetenekli olan şairlerin okuyucuya selam verdiği bir dergi olarak gördüm” derken; İdris Mahfi, “Şiar’ın bir çizgiyi, bir farkı ve edebi şiar edinmiş olduğunu gördüm” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Nisan Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Edebi Şiar Edinmek’ isimli panel ile devam etti. OSM’de gerçekleştirilen programa Serap Kadıoğlu, İdris Mahfi, Metin Erol ve Yağız Gönüler konuşmacı olarak katıldı. Programda çok sayıda kültür ve sanat dostu yer aldı.

Bugünlere geldik
Serap Kadıoğlu, “Şiar kelime anlamı itibariyle duygu, düşünce ve inanıştaki ayırt edici özellik anlamındadır. Şiar’ı tercih ederken özellikle bu anlam üzerinde durduk. Eksikliğini gördüğümüz edep kavramı üzerinde durarak arkadaşlarımızla beraber böyle bir çalışma içerisine girdik. 2015 yılında yayın hayatına başlayan dergimizle bugünlere kadar gelebildik” diye konuştu.

Edebi şiar edinen dergi
İdris Mahfi, “Dünyanın her yerinde edebiyat dediğimiz kavramın karşılığı literatürdür. Harflerin yazıya dökülmüş hali veya bir sanat alanındaki bütün yazılı basın türüdür. Bütün edebi sanatları içeren ve temeli edebe dayanan bir kavram olarak ortaya koyulmuştur. Bugün özellikle şiir eksenli edebiyat dergiciliğinin haline bakınca edebiyatta edebin kalmadığını görüyorum. Edebiyatı edeple ilişkilendirilebilecek bir zemin de kalmadı. Ben Şiar’ı sadece sosyal medyadan takip ediyordum. Daha sonra dergi olarak takip edince bir çizgiyi, bir farkı ve edebi şiar edinmiş olduğunu gördüm” ifadelerine yer verdi.

Şiar’ın imkân kapısı var
Yağız Gönüler, “Şiar Dergisi ilk çıktığında hem cismi hem de ismi ile beni etkilemişti. Dergiyi enine boyuna incelediğimde çok heyecanlandım. Hem modern anlamda hem de geleneksel anlamda çizgileri olan fakat en büyüleyici tarafı kıyıda köşede kalmış, nitelendirilmiş ve çok yetenekli olan şairlerin okuyucuya selam verdiği bir dergi olarak gördüm. Şiar’a şiir ile başladım, nasip olursa başka yazılarda yazmak istiyorum. Şiar Dergisi’nin böyle bir kapısı var. Bu kapı bizim için bir imkândır. Bizde bu imkânı hem zihnimizin hem de gözlerimizin hakkını vermek üzere iyi niyetimizle güzel sözlerle aktarabilmeye şeref duyacağız” dedi.

Şiir şairin adının üstüne yazılır
Metin Erol, “Benim edebiyat ile tanışmam lise yıllarımda başladı. Celal hoca bizlere ‘Şiir insan isminin üzerine yazılır’ demesiyle bende her şey daha da merak uyandırmaya başladı. Okulumuzun yakınında mezarlık vardı. Oraya gittim ve bir mezar taşının önünde durdum, taşın üstünde bir şiir ve altında da Metin Erol yazıyordu. O zaman ‘Şiir şairin üstüne yazılır’ın ne demek olduğunu anlamıştım. Celal Bey’in de yardımlarıyla şiir ile iç içe oldum. Melâmet dergisinde şiirlerim yayınlanmaya başlamıştı. Şiar dergisi duyuyordum ama içine girebileceğimi hiç düşünmezdim. Serap Kadıoğlu ile tanıştım. Şuan şiirlerim Şiar Dergisi’nde yayınlanıyor. Şiar, edebiyat dergisi olarak kendine mahsus ayrıcalıkları olan bir dergi. Bu yönüyle kendini önemli bir yere koymaktadır” sözlerine yer verdi.