Sapanca Şiir Akşamları ‘Dünden Bugüne Şiirimiz’ konulu konferans ile başladı. Programın ilk gün konuğu ise şiir dünyasının önemli ismi Hüsrev Hatemi oldu.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 16’ncısı düzenlenen Sapanca Şiir Akşamları ‘Dünden Bugüne Şiirimiz’ konulu konferans ile başladı. AKM’de düzenlenen ve şiir dünyasının önemli temsilcisi Hüsrev Hatemi’nin Türk Şiiri’nin tarihsel gelişimini anlattığı programa Sapanca Belediye Başkanı Aydın Yılmazer, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı İbrahim Aktürk ve çok sayıda sanatsever katıldı.

5 Gün Sürecek
Programın açılış konuşmasını yapan Sapanca Belediye Başkanı Aydın Yılmazer, “16’ncısını düzenleyeceğimiz Sapanca Şiir Akşamları bugün başlıyor. İnşallah 5 gün boyunca da devam edecek. Belediyelerin görevlerinin sadece yol, su, altyapı olmadığını biliyoruz ve buna göre hareket ediyoruz. İnşallah daha nice 16 yıllar bu güzel kültür sanat etkinliğimizi devam ettiririz. Bütün sanatseverler vatandaşlarımızı programlarımıza bekliyoruz. Bu tarz etkinlikler siz olunca güzel” ifadelerini kullandı.

İlk Büyük Şair: Yunus Emre
Açılış konuşmasından sonra söz alarak Türkçe şiirin geçirdiği tarihsel dönemeçleri anlatan Hüsrev Hatemi, “Mevlana daha 13. yüzyılda Türkçe şiirin nasıl gelişeceğinin ipuçlarını haber vermeye başladı. Fakat Türk şiirinin tek değilse bile ilk büyük şairi Yunus Emre’dir. Yunus Emre aruzla da şiir yazılabileceğini gösterdi. Ondan sonra gelen şairler Yunus Emre’nin açtığı yoldan giderek onu örnek almışlardır. Bu bakımdan en büyük divan şairleri 16. ve 17. yüzyılda yaşamıştır” dedi.

Şiir Geleneğimiz Değişti
Türkçe şiirin Batı’da meydana gelen gelişme ve yeniliklere de kayıtsız kalamadığını ifade eden Hatemi şunları söyledi; “Tanzimatla beraber şiir geleneğimiz tamamen değişmiştir. Gazellerin içinde bir beyit aşk acısını anlatırken diğer bir beyit dini bilgiler verebiliyordu. Tanzimat geleneği ise şiire bir başlık getirerek tüm şiirde tek bir konuya sadık kalmaya başladı. Bu bakımdan bizde de Fransız şairlerinin yaptığı tarzda şiirler ortaya çıkmaya başladı. Örneğin Garip akımı temsilcileri Dadaist bir anlayışla fıkra gibi şiir yazarak 20 yıl Türk şiirini hapsettiler. Fakat Attila İlhan ve İkinci Yeniciler şiire tekrar anlam kazandırarak bu akımı tahtından indirdiler.” Gerçekleştirilen programın sonunda Yılmazer ve Aktürk şair Hatemi’ye teşekkür ederek günün anısına kendisine hediye takdim ettiler.