Tasarruf Haftası dolayısıyla düzenlenen panelin açılış programına katılan Başkan Ekrem Yüce, “Tasarruf sadece bir konferans konusu değil hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmalı. Şu anda kazandığımızdan daha çok harcadığımız bir hayat yaşıyoruz. En azından kazandığımız kadar harcarsak daha rahat ve mutlu olacağımızı düşünüyorum” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Büyükşehir Belediyesi, SASKİ, SAÜ ve SUBÜ işbirliği ile düzenlenen ‘Tasarruf Haftası Paneli açılış programına katıldı. SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen programa SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, SAÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, SASKİ Genel Müdürü Dr. İlyas Demirci, dekanlar, öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, büyükşehir ve SASKİ bürokratları ile çok sayıda öğrenci katıldı.

Suyu korumak için varız
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren SASKİ Genel Müdürü Dr. İlyas Demirci, “Allah bizlere israf etmememizi Kuran-ı Kerim’de bildiriyor. Bize nasihat eden büyüklerimiz de bunu bize öğütlüyor. Hayatımızın her aşamasında bunu görüyoruz. İyi bir yönetici de planlamasını bu yönde yapan kişidir. Gerek mühendislik gerekse iktisat ilmine sahip olanlar sınırlı kaynakları sınırsız ihtiyaçlar karşısında ayarlayabilmeye çalışırlar. Geleceğimizi korumak için tasarruf etmek zorundayız. Tasarruf her şeyi kısmak anlamına gelmez. Sevgi, cömertlik gibi değerleri bolca sarf etmeliyiz. Kıt varlıkları ise optimize etmeliyiz. Bizler de Sakarya’da suyu en iyi şekilde musluklara ulaştırmak ve bu kaynakları korumak için varız. Bunun yanı sıra yeni su kaynaklarını da şehrimize kazandırıyoruz. Evlerimizde kullandığımız suyun, enerjinin ekonomik kullanımına vesile olalım” diye konuştu.

Enerji geri dönüşemeyebiliyor
SAÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, “Enerji evrende sabit. Bu enerji dönüşüyor. Dönüştükçe entropi yani düzensizlik dediğimiz kavram çerçevesinde enerji en nihayetinde ısıya dönüşüyor. Geri kazanım da olmadığı için bu enerji tükeniyor. Tasarruf burada devreye giriyor. Yediğimiz içtiğimiz gıdalar yer altı kaynakları kullanılınca enerji elde ediliyor ve bu geri dönüşemeyebiliyor. Enerji bizim için hayati önem taşıyor. Kimyasal tepkimelerden dolayı açığa çıkan yanma şeklinde oluşan enerjiler var. Gıdalar bozulduğu zaman da enerji açığa çıkarıyor. Einstein izafiyet teorisi bağlamında doğadaki her şeyin enerjiye sahip olduğunu söylüyor. Yapmamız gereken geri kazanımı kolay olmayan enerjiyi en verimli şekilde kullanmak.”

Enerjimiz tam olsun
Üzerinde konuşulabilecek en önemli konulardan birisinin tasarruf olduğunu aktaran SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Panelistler işin uzmanları. Enerji ile ilgili kısımda çok değerli bilgiler paylaşacaklar. Herkesin enerjisi tam olsun, tükenmesin. Enerjinin önemini küçük bir hikâye ile anlatmak isterim. Bir gün evde elektronik cihazlar kendi aralarında konuşuyorlarmış. Cep telefonu, televizyon, buzdolabı hepsi ayrı ayrıinsanların hayatındaki önemlerini anlatmışlar. Elektrik de yan taraftan onlara kıs kıs gülmüş. Bu enerji olmadan hiçbir cihazın anlamı olmadığına ilişkin güzel bir kıssa” ifadelerini kullandı.

Hayatı hayat yapan enerjidir
Başkan Yüce, “Tasarruf haftamız hayırlı olsun. Hocamızın da belirttiği gibi enerjimiz bol olsun. Nasıl ki insanı gerçekten insan yapan ruhsa, hayatı hayat yapan da enerjidir. Ruh olmazsa insan, enerji olmazsa hayat duruyor. Tasarruf haftalarında sakla samanı gelir zamanı sözü bize öğretilirdi. Bir de ak akçe kara gün içindir sözü vardı. Bunları ilk ve ortaokulda ezberlemiştik. Tasarruf sadece bir konferans konusu değil hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmalı. Dünyada bazı ekonomiler tüketime bazıları tasarrufa dayalı. Bunların hangisi kalkınmayı sağlar bilinmez ama biz inancımızla da örtüşen ve daha kalıcı olacağını düşündüğümüz tasarrufa dayalı bir ekonomik model ve yaşam tarzını şiar edinmemiz gerektiği düşüncesindeyiz.”

Tasarruf harcamamak değildir
Başkan Yüce, “İnancımız tasarrufu emrediyor. Bir bilgeye tasarruf nedir diye sormuşlar. O da deve ile fil misalidir. Fil çok yer az çalışır, deve az yer çok çalışır demiş. Tasarruflu ekonomi budur. Annem zeytini bile tek seferde yememizi istemezdi. İki üç ısırıkta yer ve ekmeğimize katık ederdik. Şu anda kazandığımızdan daha çok harcadığımız bir hayat yaşıyoruz. En azından kazandığımız kadar harcarsak daha rahat ve mutlu olacağımızı düşünüyorum. Tasarruf harcamamak demek değil. Harcayacağız ama dikkatli harcayacağız. Salonu ve bu kalabalığı görünce çok mutlu oldum. Sizleri tasarrufa ilişkin bu duyarlılığınız için kutluyorum.”