Türkiye Olumlu Yönde Değişiyor

Türkiye’de değişimi sürükleyen dindar kesimler olmuştur
Türkiye’de değişimi tetikleyen, sürdüren dindar kesimler olmuştur diyerek konuşmasını sürdüren Oral Çalışlar, “Küresel gelişmelerle daha fazla iç içe geçen yeni bir dindarlık oluştu. Dindarlar Türkiye’nin, dünyanın farklı bir noktaya gittiğini fark ettiler. Ticarette de siyasette de değişimi fark ederek kendilerini küresel değişime adapte ettiler. Fikri yapısını geliştirdiler. AK Parti’nin sürekli yükselen oy potansiyelinin altında bu değişim yatıyor. Ama bu değişimi CHP, asker ve üniversiteler anlayamadı. CHP değişimi tahlil edemediği için daha sağlıklı bir siyaset anlayışı ile hareket edemedi. Cumhuriyet gazetesinde bulunan arkadaşlar seçim zamanları AK Parti’nin %20 CHP’nin %40 oy alacağını düşünüyorlardı. Halkı iyi tahlil edemeyen bu kesimler eskiden beri radikal değişikliklerle toplumu değiştirebileceklerini sandılar. Bu doğru değildir. SSCB, Arnavutluk ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerle, bu düşüncenin doğru olmadığını anlamış bulunuyoruz. AK Parti gerçeğini kavramadan siyaset yapmanın doğru sonucu vermeyeceğini, körü körüne AK Parti karşıtlığı üzerinden siyaset yapılamayacağını anlamış bulunuyoruz. Yeni tabloda değişim ve özgürlük statükoya direnmekle oluşan bir durum haline geldi. Değişimden rahatsız olan statüko ile değişimi özümseyen yeni bir toplum arasında güçlü bir çatışmanın izlerini görüyoruz. Bu çatışmayı iyi tahlil etmemiz lazım” diye konuştu.   

Değişim yürüyerek gelir
Değişim, modernleşme ve özgürlüğün tahlilini yaparak konuşmasına başlayan Reşat çalışlar, “İnsanın değişime ve özgürlüğe bu kadar özlem duyması veya bu kelimelerin bu kadar büyük bir çekim alanı yaratabilmesinin nedeninin özgürlüğün zor elde edilebilen ve değişimin zor sağlanabilen bir şey olması olduğu yönünde bir teori var. İnsan aslında özgür olmadığı için özgürlüğe bu kadar anlam yüklüyor. Çünkü genetik kodumuz var ailemizden aldığımız bir takım kültürel kodlar var. Bizi bağlayan ekonomik koşullar var. Bunun gibi birçok koşulların oluşturduğu sistem. Bu sistem insanı özgür olmayan bir varlık olarak konumlandırıyor. Bu yüzden özgürlük bu kadar caziptir. İnsan zor değişebilen bir varlık olduğu için özgürlük bu kadar caziptir. Belki çok az özgürlük ve değişimin olduğu bir dünyadayız. Bu neden özgürlük ve değişime bu kadar büyük anlam yüklüyoruz. Gürültülü gelen değişimler sahici değildir. Değişim ışık hızıyla gelirse değil sessizce gelirse daha makbuldür. Değişim yürüyerek gelir. Sadece uğruna bir bedel ödenirse özgürlük anlamını kazanmış olur düşüncesi var. Bir siyasi lider topluma özgürlüklerden bahsettiği zaman, bu özgürlük için çok ağır bedeller ödedik demesi gerekiyor. Bunu demediği zaman etki yapmıyor. İnsan beyninde öyle bir bağlantı var. Özgürlük için bir bedel isteyen bir bağlantı” dedi. 
Programın sonunda Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fevzi Kılıç, Oral ve Reşat Çalışlar’a teşekkür etti ve kendilerine plaket takdim etti. Daha sonra Oral Çalışlar kitaplarını imzaladı.