Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen panelde doğumunun 100. yılında büyük aydın Cemil Meriç tüm yönleriyle ele alındı.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Doğumunun 100. Yılında Cemil Meriç’ paneli ile devam etti. AKM’de gerçekleşen programa Doç. Dr. Ali Utku, Yazar Dursun Gürlek ve Şair Ercan Yılmaz konuşmacı olarak katıldı.

Cemil Meriç’in tüm yönleri ile ele alındığı programda konuşmacılar şunları söylediler:

Fikirlerinin gölgesinde toplanacağız
Ercan Yılmaz, “Cemil Meriç’in kabrine ziyarete gittiğimizde orada 7’den 70’e insanları görüyoruz. Büyük münevver Cemil Meriç’in fikirlerinin gölgesinde mezarı başında toplandığımız gibi, bugün de bu salonda yine Cemil Meriç’i yâd etmek için toplandık. Yazarlığı ve mesleğini ön plana çıkaran, işinin düşünmek olduğunu söyleyen Cemil Meriç’i bugün olduğu gibi yarın da fikirlerinin ışığında güzelce yâd edeceğiz.”

Ahmet Mithat onun için çok önemlidir
Doç. Dr. Ali Utku, “Türk düşüncesinde müstesna bir yere sahip düşünce adamını konuşuyoruz. Tanzimat’tan bu yana modern düşünce bunalımındayız. Dünya çapında düşünürlerimizin olmaması bir eksiklik olarak görülmektedir. Hala günümüzde dünya düşüncesine neler kattığımızı sorgulayabiliriz. Ahmet Mithat modernleşme denen sıkıntıyı ön cephede karşılaşmıştır. Cemil Meriç için de önemli bir isimdir Ahmet Mithat. Birçok düşünürü Ahmet Mithat fikirleri üzerinden değerlendirir.”

Farklı evrelerden geçti
“Cemil Meriç hayatı boyunca farklı evrelerden geçtiğini, farklı düşüncelere sahip olduğunu belirtmiştir. Lise öğrencisi iken oldukça iyi isimler okumaya başlıyor.  Fransız düşünürlerini okuyarak geçiyor bu yılları. Yüzünü batıya doğru dönmüş olan Cemil Meriç Hint Felsefi Düşüncesi üzerine yaptığı çalışma sonrası artık yüzünü Şark’a dönüyor. Bu dönüş Cemil Meriç’in hayatı için çok önemli bir dönüm noktasıdır. Ve bu noktadan sonra Meriç, Osmanlı merkezli düşüncesiyle hareket etmiştir.”

Osmanlıca, İngilizce, Fransızca, Arapça eserler
Dursun Gürlek, “Cemil Meriç’i ziyarete gittiğimizde evinin büyük bir salonu vardı. Bir tavanda kitap yoktu. Ciltli kitaplarla doluydu her yer. Osmanlıca, İngilizce, Fransızca, Arapça dev eserler vardı. Cemil Meriç büyük düşünürlerden etkilenmiştir ve onları çok iyi okumuştur. Hafızası ve kitabiyat bilgisi çok iyiydi. ‘3. raftaki şu kitabı indir, şu sayfayı aç, şu paragrafı oku’ der ve bize de okurdu.”

Makalesini kendisine ezbere okudum
“Ziyaret esnasında Cemil Meriç’in bir makalesini sonuna kadar ezbere okudum. Oturduğu koltuktan kalktı birden ve Fevziye diye hanımına seslendi, ‘Bak görüyor musun şakirtlerim yetişmiş’ ifadelerini kullandı. Sonra kulağıma eğilip ‘Evladım sen arada bana yardım etmeye gelir misin?’ dedi. Ben de o günden sonra yanına gidip gelmeye başladım.”

Duruşu ve çizgisi vardı
“Türkçe’nin düzgün kullanılmasına çok dikkat ederdi. Hatta bir gün otururken bir kitaba ilişti gözü, kitabın adı ‘İslam Prensipleri’ idi. Cemil Meriç bu duruma sinirlendi ve bu kitabın adı ‘İslam Esasları’ olmalıydı dedi. Biz bile konuşurken dikkat etmediğiniz takdirde bizi azarlardı. Fransızca’yı en iyi bilenlerden biri Cemil Meriç’ti. Onun bir duruşu vardı ve o çizgide yaşadı.”