Büyükşehir Belediyesi Ekim Kültür Sanat Etkinlikleri İlahiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen konferansla devam etti. Prof. Dr. Bedir, “Pozitivist bilim anlayışı insanların zihnine inanılmaz bir etki bırakıyor. Hemen hemen bütün insanlar tarafından bu büyük hikâye, batının anlattığı insanlık tarihinin bilimsel gelişimi hikâyesi kabul ediliyor”dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ekim Kültür Etkinlikleri Prof. Dr. Mürteza Bedir’in ‘İslam Medeniyetinde İlim ve Bilim Anlayışı’ adlı konferans ile devam etti. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kongre Merkezi’nde gerçekleşen programa SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı, Kültür ve Sanat Şube Müdürü Adem Turan, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Bilgiler pozitif olmalı
Prof. Dr. Mürteza Bedir, “18. yüzyıl sonu 20. yüzyılın başı pozitivizm çağı, aydınlanma sonrasında batıda çıkmış olan tek bilgi anlayışıdır. Yani bütün bilgiler pozitif olmak zorundaydı. Dolayısıyla aydınlanmacı bilgi geleneğini reddeden ve yanlış bulanlar bu durumu geleneğin ‘aydınlanmamış’ olduğunu savunuyordu. Bu yeni bilgi batıda hızla etkisini artıracak ve sonunda ‘Sosyal Bilimler’ diye üniversiteye giren, üniversitelerde bölüm olarak okutulan bilimler olarak ortaya çıkacaktır. Aydınlanma sonrası gelişen yeni bilgi anlayışıyla bilginin sadece ve sadece repertuara giren kısmıyla biz üniversitede ilgilenebiliriz. Bu anlayış pozitivizm olarak biliniyor ve 20. yüzyılın başında etkili bir biçimde yayıldıktan sonra bütün dünyaya da yayılıyor” ifadelerine yer verdi.

Teknolojinin ilk çıkışı
Prof. Dr. Bedir, “16. yüzyıl sonrasında yeni bir bilgi ağını oluşturmaya başladık. Dünya medeniyetinde akli bilgi ve bilim anlayışını ortaya çıkardık. 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başı, bütün teknolojik devrimlerin başladığı zamanlardı. Artık herkesin hayatında olacak bu iletişim ve ulaşım teknolojileri ortaya çıkınca insanların zihinlerinde inanılmaz bir drama yaratıyor. Pozitivist bilim anlayışı insanların zihnine inanılmaz bir etki bırakıyor. Hemen hemen bütün insanlar tarafından bu büyük hikâye, batının anlattığı insanlık tarihinin bilimsel gelişimi hikâyesi kabul ediliyor” sözlerini söyledi.