‘Çevrimiçi Edebiyat’ adlı panelde konuşan Taner Sarıtaş, “Bir değişimin içerisindeyiz ve onu karalamaktansa onunla nasıl nitelikli eserler ortaya koyabileceğimizi düşünmeliyiz” derken, Alessandro Burbank, “İnternet genç ve teknolojiyi kullanan yazarlar için çok faydalı bir araç olmaya başladı. İnternette paylaştığım yazılarım sayesinde çok fazla genç okuyucum olduğunu söyleyebilirim” dedi. Şehriyar del Gerani ise Azerbaycan’da edebiyatın internet üzerinden geliştiğini söyledi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kasım Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamıda düzenlenen Uluslararası Genç Edebiyatçılar Buluşması ‘Çevrimiçi Edebiyat’ paneliyle başladı. OSM’de panele çok sayıda sanatsever katıldı.

Büyükşehir’e teşekkür
Programın moderatörü Dilek Kartal, “Öncelikle Büyükşehir Belediyesi’ne bizi burada ağırladıkları için teşekkür ediyoruz. Festivali Türkiye’de 7 ayrı şehrimizde eş zamanlı şekilde düzenliyoruz. Genç edebiyatçılar olarak 30 yaş altı edebiyatçılarımızı bir araya getirmek istedik. Bugün yazarlarımız çevrimiçi edebiyat hakkında konuşacaklar, bizlere faydalarını ve zararlı yönlerinden bahsedecekler” ifadelerini kullandı.

İnternetle genç okuyucularım oldu
Alessandro Burbank, “Online olarak edebiyattan anladığım şey bir cep telefonu ile doğmadığımdır. Ailemin evinden hatırladığım şey, çevirmeli telefonlar ve bu telefonları gören sanırım benim jenerasyonumdur. Şuan yazmak isteyen kişiler, şiir yazdıklarında bunu anında paylaşabiliyor ve arkadaşlarından görüş alabiliyor. Kâğıdın ilk bulunduğu dönemlerin şiirlerine baktığımızda mısralar, ritimler kullanarak değil de bütün kâğıdı doldurarak şiir yazdıklarını görüyoruz. Çünkü kâğıt o dönemlerde çok pahalıydı. İnternet genç yazarlar ve teknolojiyi kullanan yazarlar için çok faydalı bir araç olmaya başladı. İnternette paylaştığım yazılarım sayesinde çok fazla genç okuyucum olduğunu söyleyebilirim” dedi.

E-kitabı destekliyorum
Çevrimiçi edebiyat dediğimizde aklına 3 ana başlık geldiğini söyleyen Enes Kılıç, “Bunlardan birincisi blog yazarlığı, e-kitap ve twitter. Alışkanlıkları kutsallaştırmanın bir anlamı yok. Yüzyıllardır kâğıt kullanılıyor ve böyle devam etmenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. İnternet üzerinde de şiirlerimizi paylaşabiliriz. Çünkü bir dergiye, yazılı bir organa şiirlerimizi göndereceğimiz zaman mail üzerinden gönderiyoruz. Bir şekilde yine elektronik ortama karışmış oluyoruz. E-kitap işini destekliyorum. Kötü bir şiiri iyi bir twite tercih ederim. Bu yüzden kafamızdaki bu kalıpları yıkmamız gerektiğini düşünüyorum sosyal medya kötüdür, kâğıt iyidir gibi düşünceleri yıkmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

Değişimin içerisindeyiz
Taner Sarıtaş, “Biz şuan kitapları kâğıt üzerinden okuyoruz. Ama bundan yüzyıllar öncesine gittiğimizde yazıları taşa yazıyormuşuz. O günlerden bugünlere değişen bir şeyler var. Ben şahsen e-kitap okumak yerine kâğıt kitap okumayı tercih ediyorum. Ama bir yandan da gerçekleri görmek gerektiğini düşünüyorum. Bugün e-kitabı inkâr etmenin bizi bir yerlere getirmeyeceğini biliyorum. Bir değişimin içerisindeyiz ve onu karalamaktansa onunla nasıl nitelikli eserler ortaya koyulabilir algısı oluşması lazım” diye konuştu.

Mutlaka dijital çağa yakalanacağız
Hümeyra Yabar, “Dijital çağa karşı gelmek mümkün değil. Bunu karşısında durabiliriz belki ama ileride mutlaka bu dijital çağa yakalanacağız. Artık sadece annelerimizin, babalarımızın değil, anneanne ve dedelerimizin de sosyal medya hesapları var. O yüzden buna karşı durmanın çok etkili olacağını sanmıyorum ve bu olaylar nasıl iyileştirilebilir ben biraz bunun üzerinde durmaya çalışıyorum.”

Çevrimiçi edebiyatın yanındayım
Şehriyar del Gerani, “Azerbaycan’dan geldim ve sizin aranızda olmaktan çok memnunum. Ben çevrimiçi edebiyatın yanındayım. Bu sayede dünyanın her bir tarafında yazarlar ile iletişim kurabiliriz. İtalya’dan şiir paylaşan bir yazarı okumak benim çok hoşuma gider. Türkiye’de bu gelişmemiş. Bizde edebiyat internet üzerinden gelişiyor. Türkiye’de ise dergiler üzerinden gelişiyor” dedi.