Büyükşehir Belediyesi Ekim Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında ‘Tarih Boyunca Mehdi-Mesih Hareketleri ve Paralel Yapı’ konulu panel AKM’de gerçekleştirildi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Ekim Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Tarih Boyunca Mehdi-Mesih Hareketleri ve Paralel Yapı’ konulu panel ile devam etti. Adapazarı Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve tarih boyunca ortaya çıkan Mehdi-Mesih hareketlerinin ‘Paralel Yapı’ ile benzerliklerinin konuşulduğu programda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ejder Okumuş, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Reşat Öngören ve Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Haşim Şahin konuşmacı olarak yer aldı.

Batı ile Doğu’nun Savaşı
Panelin moderatörlüğünü de gerçekleştiren ve 15 Temmuz’u Batı ile Doğu’nun yeni bir savaşı olarak nitelendiren Doç. Dr. Haşim Şahin, “İslam toplumlarında bir kurtarıcı bekleme anlayışını istismar eden birileri her zaman ortaya çıkıyor. Bu kurtarıcı beklentisi her dönemde Mehdi-Mesih’in beklenmesine sebep oldu. Toplumun bu zaafını bilen bazı uyanıklar da bunu kullanmak istedi ve İslam toplumlarına çok acı çektirdiler. 15 Temmuz da böyle bir acının ürünüdür. Müslümanlar olarak bizim 15 Temmuz’u hiç unutmamamız gerekiyor. 1099 yılında da Haçlı birlikleri Kudüs kapılarına dayanmışlar ve o gün 70 bin Müslüman’ı katletmişlerdir. Görüldüğü gibi Doğu ile Batı’nın mücadelesi kadim zamanlardan beri var oldu. Bugün de bu savaş devam ediyor” diye konuştu.

Öl Derse Ölürler
Paralel Yapı gibi mesiyanik hareketlerin iyi bir analize tabi tutulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ejder Okumuş ise, “15 Temmuz’da bu halk devrimci bir ruhla din istismarcısı yapıyı ölümü öldürerek, kurşunların önüne çıkarak durdurmuş olsa da, asıl bu konuda bir şey yapması gereken akademisyenler ve entelektüellerdir. Fakat maalesef düşünce adamları tarafından bu konunun çok fazla konuşulduğunu ya da üzerine gidildiğini görmüyoruz. Bu tür yapıları anlamak için tarihteki Mehdi hareketlerine bakmak gerekiyor. Bu hareketler toplumda meydana gelen olaylara ve toplumun dini yaşantısına bir itiraz olarak ortaya çıkar. Önce bir ikaz, sonra itiraz ve en son bu hareketler itizal (soyutlanma) boyutuna dönüşür. Aynı zamanda hareketlerin temelinde kurtuluş öğretisi yatar. Bu dünyada ve diğer dünyada kendilerini kurtaracak bir lider arayışında olan insanları bir figürün etrafında toplamaya dayanır. Lidere bağlılık zamanla öyle noktaya gelir ki; paralel yapı gibi mesiyanik hareketlerin liderleri öl derse takipçileri ölür, yat derse yatarlar” ifadelerini kullandı.

İstismar Ediliyor
Panelde son sözü alarak bu hareketlerin İslam’da karşılığının iyi bilinmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Reşat Öngören, “Bu meselenin İslam’da karşılığı nedir bunu bilmek gerekiyor. Bugünlerde bakıyorsunuz DAEŞ lideri de İstanbul’u ele geçireceğini söylüyor. Tarih içinde Mehdi ve Deccal olarak ortaya çıktığını iddia eden adamlarla çok karşılaşıyoruz. Fakat kıyamete yakın geleceği kabul edilen Mehdi ve Deccal ile tarih içinde ortaya çıkmış olanların farklı kişiler olduğunu bilmemiz gerekiyor. Peygamber Efendimizin yokluğunda ümmetin devamı için sadık kulların geleceğini biliyoruz. Bu inanç tarih içinde zaman zaman belli kişiler etrafında ümmetin toplanması ve destek olmasını tetikliyor. Böyle olunca da bunun istismara açık bir tarafı da ortaya çıkıyor. Tarih içinde sadık kullardan olmadığı halde insanları etrafında toplayan kişilere karşı nasıl tedbir alınacak sorusu ise Müslümanların önündeki en önemli soru haline geliyor” dedi.