‘Kültür ve Siyasette Gençlik’ isimli konferansta konuşan İlahiyatçı ve Sosyolog Erol Erdoğan, “Türkiye’de en çok kitap okuyan yaş grubu 10 ile 30 yaş arasıdır. Biz büyükler okuma görevinin artık omuzlarımızdan düştüğünü düşünüyoruz. Yenilenmeyen tecrübe, hava almayan bilgiler bir süre sonra kirlenir. Son nefese kadar okumalı ve araştırmalıyız” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Nisan Kültür Sanat Etkinlikleri İlahiyatçı ve Sosyolog Erol Erdoğan tarafından verilen ‘Kültür ve Siyasette Gençlik’ başlıklı konferansla devam etti. AKM’de düzenlenen programa Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı İbrahim Aktürk, Fen İşleri Dairesi Başkanı Ali Oktar ile Kültür ve Sanat Şube Müdürü Adem Turan katıldılar. Erdoğan konferansta gençlere duyulan güvensizlik, önyargı ve bunun sonuçları ile ilgili bilgiler verdi.

Sorumluluklar gençlere yükleniyor
Konuşma meclislerinde gençlerle ilgili genellemeler yapıldığını söyleyen Erdoğan, “Gençler şöyle, ah bu zamanın genç kızları, delikanlıları böyle diye sözler duyuyoruz. Eğitim, kültür, siyaset, ahlak, evlilik, aile ilişkileri gibi sorunları konuşurken hep bunları gençliğin üzerinden konuşuyoruz. Oysa gençler büyüklerden sonra Dünya’ya gelmiştir. Gençlik sorunu denilen şey büyük ölçüde büyüklerin sorunudur. Önce bu bakış açısının düzeltilmesi lazım. Gençlerin şu sorunu var derken o sorunun büyük ölçüde bizimle ilgili, aile ile, toplum ile ilgili bir sorun olduğunu ve kendi sorumluluklarımızı gençlerin üzerine attığımızın farkına varmalıyız. Gençlik sorunu denilen bütün tamlamalardan gençliği çıkarıp yerine büyükler, siyasiler, aile kelimelerini koyun. O zaman doğru yapmış olursunuz. Gençlik sorunu dediğimiz sorunlar bizim ihmallerimizden, bizim ön yargılarımızdan ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.

Kibir Müslüman vasfı değildir
“Gençler okumuyor sözünü kullanmayan çok az insan vardır. Bugünkü gençlerin okumadığını hep internetle, televizyonla, uğraştığını anlatırız. Namazı bile kılarken gözü tweette, yemeği bile yerken gözü televizyonda deriz. Gençlerin okumadığına dair görüş bir icma gibidir. Oysa Türkiye’de en çok kitap okuyan yaş grubu 10 ile 30 yaş arasıdır. 30’dan büyük olanlar neden bağdaş kurup gençler okumuyor diye konuşuyoruz. Çünkü biz büyükler okuma görevinin artık bizim omuzlarından düştüğünü düşünüyoruz. Biz gençliğimizde okumuşuz diyoruz. Büyükler okumuyor ve gençlere okumuyorlar diye iftira atıyor. Beşikten mezara ilim öğrenmek farzdır cümlesini kullananlar yapıyor bunu. Yeni bilgilere ihtiyaç duymuyoruz. Yenilenmeyen tecrübe, hava almayan bilgiler bir süre sonra kirlenir. Son nefese kadar okumalı ve araştırmalıyız.”