Uluslararası Sakarya Sempozyumu’nun oturumlarından biri de ‘Sakarya’da Göç ve Sosyal Yapı’ydı. Sakarya’da göçün sosyolojik tahlilinden bahseden Durmuş Ali Arslan, “Sakarya ilimiz, zengin bir tarihi geçmişe sahip olup, tarihin derinliklerinden günümüze önemli göç yolları üzerinde kurulmuş bir şehirdir. Sakarya, millet olarak çok çeşitliliğe sahip olmasının sebeplerinden bir tanesi de budur” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve OSAMER işbirliği ile düzenlenen Uluslararası Sakarya Sempozyumu’nun oturumlarından biri de ‘Sakarya’da Göç ve Sosyal Yapı’ydı.

Çok çeşitliliğe sahip bir şehir
Dünden bugüne Sakarya’da göçün sosyolojik tahlilinden bahseden Durmuş Ali Arslan, “Demografik içerikli sosyolojik araştırmalarda üzerinde en çok durulan konuların başında göç olgusu gelir. Göç, milletlerin ve devletlerin tarihi, ülkenin toplumsal yapısı üzerinde oldukça belirleyici etkisi olan, son derece önemli bir sosyolojik hadisedir. Sakarya ilimiz, zengin bir tarihi geçmişe sahip olup, tarihin derinliklerinden günümüze önemli göç yolları üzerinde yer almıştır. Sakarya, millet olarak çok çeşitliliğe sahip olmasının sebeplerinden bir tanesi de budur. Marmara Bölgesi’nin Kuzeydoğu bölümünde yer alan Sakarya ilinin yüzölçümü 4 bin 817 kilometre kare olup, kilometreye 202 kişi düşmektedir” dedi.

Köy özellikleri korunmaktadır
Bir muhacir köyü olan Uzunçınar köyü hakkında konuşan Ali Arslan, “Uzunçınar, Sakarya’nın Büyükşehir haline gelmesinden sonra diğer köyler gibi mahalle haline dönüşse de köy özelliklerini korumaktadır. Osmanlı-Rus savaşı sıralarında Bulgaristan’dan zorunlu olarak göç eden 5-10 muhacir aile tarafından kurulduğu tahmin edilen Uzunçınar köyü, 1965 sonrası Karadeniz’den göç eden ailelerin peyderpey katılımı ile Karadenizlilerin de dahil olduğu demografik bir değişim yaşamaktadır. Daha önce köye ait herhangi bilimsel bir çalışma yapılmamıştır. Köy, tamamen muhacir köyü olarak kurulmuş, ancak zamanla demografik yapıda belirgin bir değişim yaşanmaya başlanmıştır” diye konuştu.

Homojen bir Abhazya nüfusu
Bıçkıdere köyündeki Abhazya halkının toplumsal hafızadaki rolünü anlatan Sima Nart, “Çarlık Rusya’sından sürgün edilen Abhazya halkının kültürünü ve dolayısıyla toplumsal hafızasını koruma konusundaki duyarlılığını kuşaklar arası karşılaştırma yoluyla incelenmektedir. Bu amaçla homojen bir Abhazya nüfusunun yaşadığı Sakarya’nın Akyazı ilçesine bağlı Bıçkıdere Köyü çalışma evreni olarak belirlenmiştir. Bıçkıdere köyünde yaşayan farklı kuşaklardan Abhazya halkının kültür ve kimlik konusunda algıları farklıdır. Yaşlı kuşaktan insanların toplumsal hafızlarında Abhazya’nın derin özlemi, önemi ve yeri canlılığını korumaktadır. Diğer taraftan genç kuşakların daha yerli ve Türk milli kültürüne daha yakın oldukları görülmektedir” ifadelerini kullandı.

Kimliğini kaybetmeyen köy
Bir Çerkez köyü olan Maksudiye köyü hakkında konuşan Hüseyin Saraçoğlu, “Kafkaslardaki sürgün sonucunda göç etmek durumunda kalan Çerkezler tarafından kurulmuş olan bir köydür. Türkiye’de kendi kimliğini kaybetmeden günümüze kadar gelebilen ender köylerden bir tanesidir. Araştırma sahası olan Maksudiye köyü, Çerkesbeylikkışlası adıyla da bilinmektedir. Köye Poyrazlar Gölü’nü geçerek Sakarya-Karasu  yolu vasıtasıyla ulaşılabilmektedir. Köyün yolları asfalt olduğundan ulaşım her zaman kolaylıkla yapılmaktadır. Kuzeyinde, Soğucak köyü ve Yeniköy, batısında, Kurudil köyü, güneyinde ve güneydoğusunda ise Sakarya Nehri ile çevrili bir konumda bulunmaktadır” dedi.