Tarihin Büyük Ustasına Saygı Gecesi

En büyük pay Ahmet Ocak’ta
Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak’ın akademik hayatı ve çalışmaları üzerine hazırlanan videonun gösteriminin ardından ilk sözü Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haşim Şahin aldı. Şahin, “Benim için çok anlamlı bir gece. İlim hayatımda en büyük katkıya sahip olan kişidir. Tarihçilik anlayışımın şekillenmesinde, olaylara objektif bir şekilde yaklaşmayı, etki altında kalmayıp sahaya inmeyi öğrenmemde en büyük pay Ahmet Hocamda. Çünkü Hocamız, herhangi bir kitap yazacağı zaman, herhangi bir konudan bahsederken ismi geçen şahsın mezarına kadar gittiğine, onu bulduğuna ve fotoğrafladığına bizatihi şahit oldum” diye konuştu.

 

Zor bir işi başardı
Şahin’in moderatörlüğünde devam eden programda konuşan Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet İpşirli, “Ahmet Yaşar Ocak, Türk Tasavvuf Tarihine, Türk Düşünce Tarihi’ne erken yaşlarda merak sardı. Zor bir işi başardı. Düşünce hayatında bir şeyler yapmak her babayiğidin karı değildir. Kendisine yöneltilen tenkitlere disiplini doğrultusunda cevaplar verdi. Fuat Köprülü’den sonra, o vadide belki ikinci, üçüncü kişi olarak bir çığır açtı. Bu durumu da yetiştirdiği talebeleri ve ortaya koymuş olduğu eserleri ile kalıcı hale getirdi.” şeklinde konuştu.

 

Çalışmaları bize örnek
Ustalara Saygı programının devamında ise Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yunus Koç, “Hocamız, ortaya koyduğu eserleri öylece bırakmazdı. O konularla ilgili yapılmış çalışmaları takip eder, yeni konular dile getiriliyorsa ve eleştiri varsa bunları dikkate alır, yeni baskıda bunları düzeltir ve kitabı öyle baskıya verir. Her baskıda aynı çalışmaları yineler. Bilim anlayışında, tarih anlayışında bunun üzerine söylenecek söz yok. Bu durum, nasıl çalışmamız ve nelere dikkat etmemiz gerektiği, bilime katkının ne tür bir maliyetinin olduğu ve bunu yaparken de karakter olarak eleştirilere karşı nasıl davranmamız gerektiği konusunda bize çok net ve açık bir örnektir” dedi.

 

Bağımsız düşüncenin sembolü
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Teyfur Erdoğdu, “Ahmet Hoca; zihniyet, düşünce tarihçiliğine meraklı. Bu sahada kalem oynatıyor. İçinde yaşadığı toplumun sorunları ve dertleri ile uğraşıp, bunların çözümü için uğraşmıştır. Kendi öğrencilerine filmler seyrettiriyor, roman okutuyor ve bunu da bir tarih yöntemi olarak tatbik ediyor. Meseleleri vaaz ederken, anlatırken de sinematografik. Bir meseleyi vaaz ederken, geçmiş zamanı anlatırken bile sinemanın içinde hadiseleri görmesi, aslında hocanın makro tarih yazımının altındaki zihniyet kırılmalarının işaretleridir. Ahmet Hoca, meseleleri seçerken Türk ve Müslüman ama meseleleri işlerken bu durumlardan arınmaya çalışır. Hocamız meselelere bakarken, inşa faaliyeti esnasında o ideolojisinden, o inancından farklı, geldiği noktadan bağımsız olmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.

 

İlham kaynağımdır
TOBB Üniversitesi’nden Doç. Dr. Rıza Yıldırım ise, “Ahmet Yaşar Ocak, benim için bir ilham kaynağıdır. Sürekli bilgi üzerine uğraşan bir bilim adamıdır. Hocamızın hakikati biriktikten sonra ortaya çıkıyor. Alevilik ve Bektaşilik çalışmaları Ahmet Yaşar Ocak’ın kariyerinin ana gövdesini oluşturuyor. Evet, her tarihçi kendi tarihini yazar ama Ocak’ta kişisel inançları ve tecrübeleri ele aldığı konuya minimum ölçüde yansıtma vardır. Yani, Alevilik ve Bektaşilik ile ilgili bir makalesini okuduğunuzda bu makaleden Ahmet Yaşar Ocak’ın kişisel dünyasından, inanç dünyasından bir çıkarım yapamazsınız. Bu önemli bir ölçüdür” diye konuştu.

 

Mutlu bir şekilde Ankara’ya döneceğim
Programın son konuşmasını Türk İslam ve Tasavvuf Tarihinin büyük ustası, gecenin onur konuğu Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak yaptı. Ocak, “Burada konuşan çok değerli meslektaşlarım benim hakkımda çok güzel sözler söylediler. Tüm arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bütün bu ifadeler, video da dinlediğimiz sözler tamamen komplimandır. Hepsi beni bir kompliman denizinin ortasına attılar, ben şimdi nereye kulaç atacağımı bilemez durumdayım. Beni son derece duygulandıran bu toplantıya vesile olan Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum. Bu söylenenleri dinledikten sonra, hakikaten böyle mi yapıyorum diye de içimde bir soru işareti oldu. Demek ki böyle yapıyormuşum. Ben bunu burada öğrendim. Bu vesile ile mutlu bir şekilde Ankara’ya döneceğim. Tüm arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tekrar tüm kalbimle bu anlatılanlar ve bu anlatılanlara vesile verenler için bütün minnettarlıklarımı ve şükran duygularımı arz etmek istiyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi.

 

Ocak, kitaplarını imzaladı
Programın ardından Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fevzi Kılıç, Ahmet Yaşar Ocak’a teşekkür ederek tüm katılımcılar adına plaket takdim etti. Programın ardından sevenleri ile bir araya gelen Ahmet Yaşar Ocak, gösterilen yoğun ilgiden mutluluk duyduğunu ifade ederek, günün anısına kitaplarını imzaladı.