Büyükşehir Akademi’de hafta okumalarla kapandı. Politik Roman Okumaları dersinde konuşan Güzel, “Politik roman okumanın amacı teori ve hayat arasındaki zıtlaşmalarda okuyucuya yön kazandırmaktır” ifadelerini kullanırken; Politik Teoloji Okumalarında öğrencileriyle buluşan Demirhan, “Günümüzde modernizm krizi, politika, ahlak ve hukuk ile aşılacaktır” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Büyükşehir Akademi’de ilk hafta, Politik Roman Okumalarında Murat Güzel ve Politik Teoloji Okumalarında Ahmet Demirhan’ın katılımı ile gerçekleştirilen eğitimler ile sona erdi. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı dersliklerinde gerçekleştirilen eğitimlere katılan Sakaryalı kültür sanat dostları, edebi metin okumalarında teori ve hayat, politik zıtlaşmalar ve sekülerleşme dönemleri hakkında ayrıntılı bilgilendirildi.

Zıtlaşmalara karşı yön bulmak
Politik Roman Okumaları sınıfının ilk dersinde konuşan Güzel, “Siyasal Kavramı, Siyasal İlahiyat ve Egemenlik Kuramı Üzerine adlı kitapları Türkçeye çevrilmiş olan Carl Schmitt’in politik roman okumalarında önemli bir yeri bulunuyor. Schmitt siyasal ayrımı, dost-düşman ayrımı olarak ifade ediyor. O, ilk önce dostu tanımlıyor. Sınırlarını ayrıntıları ile belirledikten sonra düşmanın belirlenmesi gerektiğini belirtiyor. Romanların bir dramaturji içerdiğini söyleyebiliriz. Edebiyat eserleri edebi bir zevk vermeye dönüktür. Roman da edebi bir türdür. Politik roman okumanın amacı teori ve hayat arasındaki zıtlaşmalarda okuyucuya yön kazandırmaktır” ifadelerini kullandı.

Merkezde insan var
Politik Teoloji Okumalarında gerçekleştirilen ilk eğitimde, 8 haftalık program hakkında öğrencilere bilgi veren Demirhan ise “Politik Teoloji ve ya Siyasal İlahiyat seminerlerimizde din ile politika arasındaki ilişkileri ele alacağız. Din ile devlet ilişkilerinin ayrılması süreci olan sekülerleşme sürecinin eleştirisini inceleyeceğiz. Günümüzde modernizm krizi politika, ahlak ve hukuk ile aşılacaktır. Merkezde insan vardır. Bu yüzden insan ve onun konumlandırılmasının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Türkiye’deki sekülerleşme süreçleri ve Batı ülkeleri ile kıyaslamalar da seminer programlarımızda yer alacak” diye konuştu.