Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘Ali Şeriati ve İnsanın Dört Zindanı’ konferansına katılan Prof. Dr. Güler, “Dört zindan ile kast edilen; tabiat, toplum, tarih ve nefis zindanlarıdır. İnsan, bu zindanların içerisine doğar. Bu zindanlardan kurtulduğumuz kadar insan oluruz. Kurtulamıyorsak beşerizdir” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Kasım Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında ‘Ali Şeriati ve İnsanın Dört Zindanı’ konulu konferans gerçekleştirildi. AKM’de düzenlenen programa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fevzi Kılıç, Genel Sekreter Yardımcısı Ayhan Kardan, Daire Başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programa konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlhami Güler, Ali Şeriati’nin fikir dünyası ve eserleri hakkında katılımcılara ayrıntılı bilgi verdi.

Bütünsel kaygıları vardı
Prof. Dr. Güler, “Şeriati, batıda felsefe ve sosyal bilim eğitimi aldıktan sonra Şiilikte yeni bir dini düşünce oluşturmaya çalıştı. Dini davasının yanı sıra, bütünsel kaygıları da vardı. Dindeki donmuşluğu ciddi kritik eden bir isimdi. Batı düşüncesini çok iyi kavramıştı. Şeriati’nin kendisine örnek aldığı ve öykündüğü isim olarak Muhammed İkbal’i söyleyebiliriz. Bizim coğrafyamızda örnek aldığı ismin Mehmet Akif Ersoy olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

İnsan ve beşer ayrımı
Programın devamında Ali Şeriati ve insanın dört zindanından da bahseden Güler, “Dört zindan ile kast edilen; tabiat, toplum, tarih ve nefis zindanlarıdır. İnsan bu zindanların içerisine doğar. Şeriati, insan ve beşer ayrımı yapar. Bu zindanlardan kurtulduğumuz kadar insan oluruz. Kurtulamıyorsak beşerizdir. Ona göre beşerliğini kaybettiği oranda insan, insan olabilir. İnsanların bu zindanlardan kurtulabileceğini de ifade eder. Şeriati’ye göre Müslüman; düşünen, amel eden ve başkaldırandır. İnşallah Müslümanlar olarak denenme sürecimizi başarı ile tamamlarız” diye konuştu.