Uluslararası Sakarya Sempozyumu’nun ‘Sakarya’da Gündelik Hayat ve Yansımaları’ başlıklı oturumunda konuşan Kevser Aydoğdu, “Adapazarı ve İzmit arasında hangi simidin daha lezzetli olduğu konusunda tatlı bir rekabet vardır. Simitçi Salih Yılmaz’a Simitte kalite nedir? diye sorduğumuzda simitte kalitenin sabır olduğunu söylüyor” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve OSAMER işbirliğiyle düzenlenen Uluslararası Sakarya Sempozyumu devam ediyor. Bu kapsamda sempozyumun konu başlıklarından biri de ‘Sakarya’da Gündelik Hayat ve Yansımaları’ oldu. SAÜ Faik Baysal Salonu’nda gerçekleştirilen oturuma çok sayıda dinleyici katıldı.

Ardanuç Muhacirlerinin mutfak kültürü
Sakarya’daki Ardanuç Muhacirlerinin mutfak kültürüne değinen Ülkü Önal, “Sakarya, tarihi süreçte yoğun göçlere sahne olmuş önemli illerimizden biridir. Artvin ve çevresinden de zaman içerisinde göçler olmuştur. Artvin muhacirleri gittikleri yerlerde kültürel özelliklerini koruyup yaşatmaya çalışmışlardır. Kültürün önemli bir parçası olan yemek kültürü de bu yolla Sakarya ve çevresine taşınmıştır. Oluşan mutfak kültürü benzerliği nedeniyle hemşehrilik bağı güçlenmiştir. Sakarya’ya göç etmiş bölge halkı, yiyeceklerinin bir kısmını memleketlerinden getirmektedir” dedi.

Şer’iye Sicilleri
Şer’iye Sicillerine göre Sakarya’daki gündelik hayata yönelik konuşan Gülser Oğuz, “Şer’iye Sicilleri Osmanlı Devleti’nde en yetkin devlet görevlilerinden biri olan kadı tarafından tutulan önemli kaynaklardandır. Bir bölgenin tarihini yazarken Şer’iye Sicilleri önemlidir. Sakarya’ya ait olan mahkeme kayıtları Kocaeli Sicillerinin içinde dağınık halde bulunmaktadır. Bu defterlerin içinde Sakaryalılara ait tereke kayıtlarının yer aldığı görülmüştür. İncelenen bu kayıtlar, Sakarya’da gündelik hayata dair önemli veriler sağlamaktadır.”

Fotoğraflarla eski ve yeni Sakarya
Fotoğraflarla eski ve yeni Sakarya üzerine bir konuşma yapan Ayşe Yılmaz, “Geçtiğimiz 50-60 yılın arşivleri tarandığında bulunan görüntüler ile günümüz Sakarya’sının çehresinde çok ciddi değişiklikler göze çarpmaktadır. Adapazarı ilçesinin yıllar önce çekilmiş fotoğraflarını aynı açılarda çekmek üzere harekete geçildiğinde yaşanan değişiklikler ve değişen çehre daha somut bir biçimde göze çarpmıştır. Gelecek nesillere bir belge niteliğinde bir miras bırakmayı amaçladık” diye konuştu.

Simidin kalitesi sabırdır
Gelenek ve Geleceği Birleştiren Susamlı Halka: Adapazarı Simidi üzerine konuşan Kevser Aydoğdu, “Adapazarı ve İzmit arasında hangi simidin daha lezzetli olduğu konusunda tatlı bir rekabet vardır. Bunun kararını biz veremeyiz ama 1890 yılından sonra Adapazarı’ndaki ustaların İzmit’e gittiği yönünde bilgiler elde ettik. Ustalar her ne kadar Sakarya’dan gitmiş olsalar da simidin ham maddesi olan susam 1950’li yıllara kadar burada yetişmeye devam etmiş. 99 depremine kadar Adapazarı’nda 20-25 tane simitçi fırını olduğunu depremden sonra bu sayının 100’e çıktığı söyleniyor. Adapazarı’nda sadece 3-4 tane matador simitçi vardır. Simitçi Salih Yılmaz matador simit fırınlarını kullanıyor. Kendisine; Simitte kalite nedir? diye sorduğumuzda simitte kalitenin sabır olduğunu söylüyor” dedi.