Parlatılan Herşeyden Şüphe Duyuyorum

Sivil toplum devleti çözmenin kimyasını veriyor
‘Dilde hiçbir şey sihirli değildir’ diyerek konuşmasına devam eden ve tarihten günümüze kadar toplumların devlet kurma arzusunu örneklerle anlatan Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, “İnsan dillerinde hiçbir şey sihirli değildir. Sivil toplum da sihirli değildir. Ama çok sihirli bir kavrammış gibi seferber edildi. Kurulmak istenen dünya, devletli bir dünya idi. Amerika, Avrupa, Sovyetler Birliği. Tüm dünya ülkelerine baktığımızda sürekli bir devlet kurma ihtiyacı hasıl olmuştur. Devleti çözmenin kimyasını veren bir kavram olduğu için sivil toplum kavramı kullanılmaya başladı. Yeni liberal söylemle eşlenmiş bir biçimde ortaya çıkıyor sivil toplum kavramı. Devlet iki şekilde işlevini sürdürür. Ya sever himaye eder ya da döver. Devlet paternalist bir kavramdır. Baba kavramıdır. Kapitalizmin devletli tarihi hem dövdü hem sevdi. İkinci dünya savaşından sonra devletin himaye ağırlıklı politika izlemesi ağırlık kazandı. Bunu, uygulanan Keynesyen politikalara bağlıyoruz. 20. yüzyılın zaman ruhu Keynesçidir. Politikanın ekonomiyi öncelediği ekonomiyi kuşattığı bir dünya ile karşılaşmıştık” diyerek örneklerle devletlerin neden keynesyen politikalara geçtiğini anlattı.

İktidar duygusundan arınmış adam makbul adamdır
Sivil toplumun imkânları nedir? Sivil toplumun parlatılmasının anlamlı olabileceği yer neresidir? Sorularına katılımcılarla birlikte cevaplar arayan Prof. Öğün, “Sivil toplumun anlamlı olabileceği bir yer vardır evet. Ben, sivil toplum kavramının, insanlık olarak, iki tarihsel fenalıkla hesaplaşmamızı sağladığını düşünüyorum. Günümüz dünyasında STK temsilcilerinin arkasını aradığımız zaman ortaya tek bir şey çıkıyor. Siyaset. Siyasette yani iktidar ilişkilerinde payını maksimize etmek isteyen insanlar fırsatçılık yaptılar ve bu yeni rüzgârın içinde sivil toplumu bir yeni siyasal araç olarak kullanmaya başladılar. Yani sivil toplum nereye kadar sivildir sorusunun cevabı siyasallaştırıldığı yere kadar. Peki, arada ne kadar mesafe var? Bir sivil nerede siyasallaşıyor? Aradaki mesafe günümüzde çok kısa. Sivil toplumu devletleştirmenin, sivil temsilcilikle siyasi karar mekanizması haline gelmenin arkasında müthiş bir azim ve kararlılık görüyorum. İşte bu sürdürülemez sivilliğin karşılığıdır. İktidar duygusundan arınmış adam makbul adamdır ve asıl mesele devletsiz yaşayabilmedir” diye konuştu.

Programın sonunda Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fevzi Kılıç, Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün’e plaket takdim etti. Fevzi Kılıç, kültür etkinliklerinin bundan sonra da devam edeceğini söyledi.