İnsanların Sömürülmesine Seyirci Kalamayız

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Kültür Sanat Etkinlikleri Şubat ayı programı tüm hızıyla devam ediyor. Etkinlikler kapsamında “Hamburgere karşı simit sarayları – Küreselleşme karşıtı hareketler” konferansı gerçekleştirildi. Konferansa konuşmacı olarak Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Yel katıldı. Dr. Yel, küreselleşmeyi tarif ederek başladığı konuşmasında, “En çok sevdiğimiz çikolata markalarına bakıyoruz ya da en çok kullanılan araçlara. Mesela çikolata kavanozunun arkasında en az 5–6 dilde yazılmış içindekiler kısmı; ya da araçlara bakıyoruz her bir parçası ayrı ülkelerde üretilmiş. Bunlar küreselleşmeye en iyi örneklerdir.  Dünyanın her yerinde bu çikolata yenir, bahsedilen araçlar kullanılır. Mesela hamburgerlere bakıyorsunuz. Hamburger zincirleri dünyanın her yerinde benzer lezzettedir ve menüler hemen hemen aynıdır. Bir yabancı ülkeye gittiğiniz zaman, eğer menüsü damak tadınıza uygun değilse, o hamburger dükkânını arıyorsunuz. Çünkü sadece ona güvenebiliyor ve kendinizi buna mecbur hissediyorsunuz.” diye konuştu.

 

Küreselleşme karşıtı hareket, günümüzde yok
Küreselleşme karşıtlığının da aslında küresel olduğunun altını çizerek konuşmasına devam eden Dr. Ali Murat Yel, “Küreselleşme karşıtlığı da aslında küresel bir harekettir. Bugün artık küreselleşme karşıtı hareketten bahsetmek çok da mümkün değil. Eğer siz küreselleşme karşıtı bir eylem yapmak istiyorsanız, küreselleşmenin getirdiği teknolojik imkânlardan, internetten, cep telefonlarından, çeşitli sosyal medya araçlarından faydalanarak bir araya gelip eylem yapmalısınız. Ancak bu durumun olması insanların sömürülmesine seyirci kalacağımız anlamına gelmez, gelmemeli.” şeklinde konuştu.

Küreselleşmenin temelinde ekonomik yaptırım var
Küreselleşmenin temelinde ekonomik yaptırımlar ve serbest ticaret denilen bir olgunun olduğunu belirten Dr. Yel, “Serbest ticaret, en basit tabiriyle, mümkün olan en az vergi ile ülkeler arasındaki ticarettir. Bu pek çoğumuza daha uygun gibi gelebilir. Ancak serbest ticaretin bazen ölümcül yan etkileri vardır. Küreselleşmenin aslında Marksist sınıflaşmaya yol açtığını düşünüyorum. Karl Marks, toplumlarda iki sınıftan bahseder ve bu toplumları burjuvazi ve proletarya olarak tasavvur eder. Arada her zaman çatışma vardır ve huzur yoktur. Huzur, bu iki sınıf ortadan kalkarsa gelecektir. Küreselleşmenin yol açtığı sınıflar, Marks’ın bahsettiği burjuvazi, küreselleşmeye uyarlarsak, çok uluslu şirketler. Bu çok uluslu şirketler, küreselleşmenin ortaya çıkardığı yenidünya topluluğunun burjuvaları. Diğer tarafta dünyanın neresinde olursa olsun, ucuz iş emeği üreten işçi sınıfları. Eskiden belirli bir toplumda sınıflardan bahsederken artık bunu dünyanın tümü üzerinde ele alıyoruz. Küreselleşme karşısında tekil direnişlerin direnme şansı pek kalmadı. Dünyada küreselleşme denen bir olgu varsa ve buna karşı çıkmak pek mümkün değilse, bunun yerel direniş hareketlerinin olması lazım, diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

 

Konuşmanın sonunda Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanı Yusuf Türkhan, Doç. Dr. Ali Murat Yel’e teşekkür ederek, kendisine bir minyatür çalışması takdim etti. Sakaryalıların konferansa duyduğu ilgiden çok memnun olduğunu dile getiren Ali Murat Yel, programı düzenleyen Büyükşehir Belediyesi’ne ve konferansa katılanlara teşekkür etti.