Büyükşehir Belediyesi Kasım Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Siyasetnamelerde Yönetim Ahlakı’ konulu söyleşi ile devam etti. Dr. Abdülkadir Aksoy, “Ahlak hukukla doğrudan ilişkilidir. Hukukun ahlaki normlarla örtüşmesi gerektiği kabul edilir. Böyle olmadığında da hukuki ama ahlaki olmayan birtakım şeyler ortaya çıkar. Dolayısı ile ideal olanı hukuki olanla ahlaki olanın örtüşmesidir. Ayrıca hukuk ve ahlak birbirlerinin alternatifi değildir” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kasım Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Siyasetnamelerde Yönetim Ahlakı’ konulu söyleşi ile devam etti. Ofis Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Dr. Abdülkadir Aksoy konuşmacı olarak katılırken; çok sayıda kültür sanat dostu da yer aldı.

Ahlak doğuştan mı geldi yoksa sonrada mı kazanıldı?
Dr. Abdülkadir Aksoy, “Ahlak birçok boyutu olan bir kavram. İnsanların bir arada yaşamasının zaruri sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Hemen hemen bütün insan topluluklarında ahlaki değerlerin ve yargıların olduğu ile ilgili genel bir yargı vardır. Hiçbir toplumsallık yok ki orada iyi ya da kötü sınıflandırmanın olmağı bir değerlendirme olmasın. Ahlakın bu yönü çok önemlidir. Yani doğuştan mı geldi yoksa sonradan eğitimle mi kazanıldı. Genel kabul burada da doğuştan birtakım şeylerle ilişkili olduğudur çünkü ahlak kelimesinin kökeni ‘hulk-halaka’ yaradılış ile ilgili olan fıtrat üzeri olan demektir. Dolayısı ile yaradılış ile ilgili yönü var ama sonradan eğitimle, çevreyle, aileyle ve dinle bir takım farklı etkenlerle de kazanılan bir yönü olduğu genel kabuldür. Ahlak böyle bir toplumsal düzenin içinde oluşur, gelişir ve sonradan çevreyle etkileşir” dedi.

“Ahlak hukukla doğrudan ilişkilidir”
Dr. Aksoy, “Ahlakın felsefi olarak incelenmesine de etik denir. Etik neyin ahlaki olup olmadığı ile ilgili tartışmaların yapıldığı felsefi alandır. Bu felsefi alan genellikle insanların neye uyması ve uymaması gerektiğini bize öğütlemez. Daha çok ahlaki ilkelerin kaynağının ne olduğu, bunların toplumsal yarar ve zarar sağlayıp sağlamadığı yönünde tartışmalar yürütür. Ahlak hukukla doğrudan ilişkilidir. Hukukun ahlaki normlarla örtüşmesi gerektiği kabul edilir. Böyle olmadığında da hukuki ama ahlaki olmayan bir takım şeyler ortaya çıkar. Dolayısı ile ideal olanı hukuki olanla ahlaki olanın örtüşmesidir. Ayrıca hukuk ve ahlak birbirlerinin alternatifi değildir” dedi.

Ahlakı anlamak için erdem kavramının bilinmesi gerek
Siyasetnamelerdeki ahlakilik olayının anlaşılması için erdem kavramının bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Aksoy, “Bu erdemler çoğunlukla dörtlü sınıflandırmada değerlendirilir. Bu dörtlü Aristoteles’ten ve Platon’dan bu yana hikmet, iffet, yiğitlik, adalet diye sınıflandırılır. Hikmet düşünme gücünün, iffet arzu gücünün, yiğitlik öfke ve gazap gücünün itidalde olması halidir. Erdem dediğimiz şey de bunların toplamıdır. Adalet ise bunların hepsinin toplamı ve dengede olması halidir. Yani adil birisi, adil yönetim dediğimizde bunların tamamının bir arada bulundurulması haline adalet denir” dedi.