Büyükşehir Belediyesi Nisan Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında ‘Saz ve Söz Meclisi’ konulu söyleşi ve müzik dinletisi Sakarya Sanat Galerisi’nde gerçekleştirildi. Programda pop müziğini yoğun tüketen bir toplumda edebiyat ve müzik birlikteliğinin geldiği seviye konuşulurken; Türkiye’deki problemin, ‘her şeyin basitinin ve çabuk tüketileninin sevilmesi’ olduğu yorumu öne çıktı.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Nisan Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Saz ve Söz Meclisi’ konulu söyleşi ve ardından gerçekleştirilen dinleti ile devam etti. Sakarya Sanat Galerisi’nde düzenlenen programa Yrd. Doç. Dr. Türkan Alvan ve Neyzen M. Hakan Alvan konuşmacı olarak katıldı. Edebiyatın ve müziğin konuşulduğu programda konuşmacılar bilgi verirken;  konu ile ilgili müzik dinletileri de gerçekleştirdiler. Buluşmaya, edebiyata ve müziğe ilgi duyan kültür sanat dostları yoğun ilgi gösterdi.

Basit Bir Oyunda Önemli Bir Konu
Konuşmasında edebiyat ve müzik birlikteliğine değinen Yrd. Doç. Dr. Türkan Alvan, “Edebiyat Hocası olarak derslere girdiğimde öğrencilerin Klasik Türk Müziği’nden bihaber olduklarını fark ettim. Kendi müziğini tanımadan batı müziği ile haşır neşir olan bir nesil ile yüz yüzeyiz. Bu nedenle özellikle kuşaklar arası iletişim çok zor hale geldi. Günümüzde gürültü kirliliğine maruz kalıyoruz. Hava kirliliği kadar tehlikeli bir şeydir aslında bu. Zihnimizi bulandırıyor. Bizim ecdadımız sakin bir ortamda çok güzel müzikler icra etmiştir. Zaman dilimi olarak da çok yüksek bir zevkin ürünüdür bu müzikler” diye konuştu.

Pop Müziğini Yoğun Tüketiyoruz
Alvan, “Günümüzde pop müziğini yoğun tüketen bir toplum haline geldiğimiz için ecdadımızın icra ettiği müzikleri artık ruhumuz kaldırmıyor. Artık unutulan Hacivat Karagöz oyunu bile aslında çok ağır bir konu olan vahdeti vücut düşüncesini bu oyun içerisinde halkın anlayacağı şekle sokmuştur. İnsanlara bu konu böyle bir araç ile anlatılmaya çalışılmış. Bu oyunun arkasında bir de müzik var.  Mesela ‘on kere demedim mi sana, sevme 9 yâr’ eşliğinde çocuklar eğlendiriliyor. Bakın basit bir Karagöz oyununda, çocukların seyrettiği bir oyunda, zahiren tek eşlilik öneriliyor. Hakikatinde ise tevhidi anlatıyor bu müzik” dedi.

Yükselmek Emek İster
Neyzen M. Hakan Alvan ise, “Şuanda edebiyatçılar müzik bilmiyor, müzisyenlerde edebiyat bilmiyor. Eskiden böyle değildi. İlk önce nağmeye meftun olursunuz. Sonra o nağmenin arkasındaki söze dikkat kesilirsiniz. Güzel mananın insanlara ulaşması için musiki olmazsa olmaz bir araçtır. Bunun bizim medeniyetimizdeki en zirve örneği Kur’anı Kerim kıraatidir. Kur’anı Kerim varlık âlemindeki en üst seviyedeki sözdür, en sanatlı sözdür, en doğru sözdür” ifadelerini kullandı.

Türkiye Kodlarına Dönüyor
Alvan konuşmasının devamında ise şunları söyledi; “Efendimiz bu sözü güzel sesiniz ile ziynetlendirin buyuruyor. İnsanın güzel manaya güzel söze ulaşabilmesi için onun güzel bir estetik ile yani name ile size taşınması lazımdır. Türkiye ecdadının kendi kodlarına geri dönmeye çalışıyor şuan. Öğrenmek istiyor, merak ediyor. Mahalle camiinde çıkıp Süleymaniye Cami’ni anlamaya çalışmak emek gerektiren bir iştir. Şiirde de, müzikte de, mimaride de bu böyledir. Bu nedenle bizim ecdadını merak eden bu insanların çok okumaları gerek. Yükselmek emek ister. Aile hayatında, şiirde, müzikte, mimaride her türlü düşüncemiz küçüldüğünden küçük müziği seviyoruz, basit şiiri seviyoruz, basit binayı seviyoruz. Her şeyin basitini ve çabuk tüketilenini seviyoruz. Ülkemizin bugün bu problemi vardır.